Fiziksel sağlığımıza verdiğimiz önemin ne kadarını ruhsal sağlığımıza veriyoruz? Herhangi bir fiziksel şikâyetimiz olduğunda, zaman kaybetmeden harekete geçmeye başlıyoruz değil mi?  Elbette şikâyetimizin nedenini araştırmaya başlıyor ve çözüm yolları için gerekeni yapıyoruz.

Peki, ruhsal olarak kendimizi kötü hissettiğimizde, örneğin günlük işlerimizi sürdürmekte zorlandığımızda, öfke duygusundan sonra istemediğimiz davranışlarda bulunduğumuzda, kısacası psikolojik açıdan kendimizi rahatsız hissettiğimizde fiziksel sağlığımıza gösterdiğimiz bu özeni ruhumuza da gösterebiliyor muyuz?

Dünya sağlık örgütü (WHO)’ nün yaptığı araştırmalar gösteriyor ki gelişmekte olan ülkeler daha çok fiziksel sağlık üzerinde dururken, ülkelerin gelişmişlik düzeyleri arttıkça toplumun psikolojik iyilik haline verilen önem de artmaktadır. İşte tamda bu sebeple, toplumsal iyilik hali için öncelikli olarak Psikoloji Okuryazarlık oranının artmasına ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Çünkü psikolojik süreçlerimizin farkında olduğumuzda ancak psikolojik açıdan daha dayanıklı hale gelebiliriz.  

Spinoza’nın dediği gibi beden ve ruh ancak bir arada iken insanı temsil edebilir. İnsanın iyi oluş halinde beden ve ruh ayrı düşünülemez. Fiziksel olarak sağlam ve dayanıklı olabiliriz peki ya psikolojik açıdan ne kadar dayanıklıyız?

Toplumsal olarak, yaşam koşullarımız çok hızlı değişiyor ve biz bu sürece nasıl uyum sağlayacağımızı bilemiyoruz? Afetler, krizler, aile ilişkileri, aileye yeni bireyin katılması veya kaybı gibi durumlar ile nasıl baş ediyoruz? Ya da baş edebiliyor muyuz?

Psikolojik sağlamlık veya dayanıklılık olarak bahsedilen şey, değişen yaşam koşullarına karşı uyum sağlayabilme, hayatını yeniden düzenleyebilme becerisidir ve kesinlikle geliştirilebilirdir. İşte bu amaçla Edirne’de  “Psikolojik Gelişimi Destekleme Derneği” kurulmuştur. Başkanlık görevini yürüttüğüm bu dernek, “Psikoloji Okuryazarlığı” çalışmaları ile toplumsal düzeyde psikolojik sağlamlık becerilerini geliştirmek ve bu sayede toplumsal psikolojik iyilik haline katkıda bulunmak amacı ile hizmet vermektedir.

Psikoloji okuryazarlığı ile kişiler; kendisinin ve çevresinin psikolojik süreçlerini tanırlar. Stres faktörleri karşısında psikolojik sağlamlık becerilerini geliştirerek kendi potansiyellerini fark ederler ve değişen yaşam koşulları karşısında daha sağlıklı tepkilerle yeniliklere uyum sağlayabilirler.

Son söz olarak; Psikoloji okuryazarlığı gereklidir çünkü toplumsal iyi oluş hali bireysel iyi oluştan geçmektedir ve psikolojik anlamda güçlü bireyler güçlü toplumları oluştururlar.

Bir sonraki köşe yazısında buluşmak üzere, herkese güzel bir hafta diliyorum.

Uzm. Psk. Nergis ÖZDİNÇ

Bu hata mesajını yalnızca WordPress yöneticileri görebilir

Hata: Hiçbir akış bulunamadı.

Bir akış oluşturmak için lütfen Instagram Akışı ayarlar sayfasına gidin.